Mini


Mini resmi hayatına 26 Ağustos 1959’da başladı. Tasarımcısı Sir Alec Issigonis küçük arabasının kültür dünyası, topluö ve otomobillerin gidişatında yapabileceği etkiyi hayal bile edemezdi. Mini basitçe erişilebilir, dört yetişkinin oturabileceği ve küçük olsa da güvenle seyahat edilebilecek bir otomobil olmak için tasarlanmıştı. was Orjinal olarak 850cc, 34 beygir gücü bir motor donanımlıydı, bu en saf şekliydi, basit, temiz, çevik.

Mini 6 tane on yıl görmüş olsa da en çok hatırlanacak olan 1960’lardı. Bu on yıl Mini’nin ev kadını alışveriş arabasından ralli shanesinde uluslararası yıldız olarak mutlaka sahip olunması gereken bir moda aksesuarına dönüşmesini gördü. John Cooper’ın Mini’nin keskin kontrol ve manevra potansiyelini fark etmesi iki F1 Dünya Şampiyonası Yapımcılığı sürdü. 1961’de ilk Mini Cooper ilk olarak 997 cc motor gücü ve etkili 55 beygir gücüyle caddelere çıktı. Bunu az görülen 970cc Cooper S modelinden en son 76 beygir gücünde 1276cc S’in gelişimine kadar bir dizi motor çeşidi takip etti, bu model Works Ralli Otomobilinin temelini oluşturdu. Cooper S 91beygir gücündeki Works spesifikasyonundaki arabalarıyla birden Monte Carlo Rallisini 1964-1967 yılları arasında üst üste 4 sene kazanınca süperstar statüsüne erişti. (1966 yılında Mini’ler hatalı ön farlarından dolayı 1966’da yarıştan diskalifiye edilmesine rağmen!) Mini kendini tüm dünyadaki seyircilerin önünde ispatladıktan sonra, artık herkes bir Cooper istiyordu, ve aslında 60’larda Cooper’ı olan herkes Beatles, Peter Sellers, Graham Hill ve Enzo Ferrari’ydi! Tabiki onlar için eski Cooper olamazdı, onlar için modifikasyonlar yapılmalıydı. Terzi elinden çıkmış gibi Rolls Royce ve Bentley yapmakla isim yapmış Radford ve Wood & Pickett gibi şirketler ellerini Mini’ye uzatıyorlardı, elektrikli camlardan, deri koltuklara, hasır kenarlardan üstü açık kapılara kadar. Böylece bugünlere kadar devam eden ve bir şekilde modifiye edilmemiş bir Mini bulmak neredeyse imkansız anlamına gelen bir trend başladı.